!![ GRUP HEPSİ FAN ]!!
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

!![ GRUP HEPSİ FAN ]!!

En Büyük Hepsi Fan Club
 
AnasayfaPortalliAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 MTV hepsi söyleşi

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
hepsi-mania
eRenKolİk mOd €$&!
eRenKolİk mOd €$&!
hepsi-mania


Mesaj Sayısı : 1222
+ Rep :
MTV hepsi söyleşi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100MTV hepsi söyleşi Right_bar_bleue

- Rep :
MTV hepsi söyleşi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100MTV hepsi söyleşi Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 19/04/07

MTV hepsi söyleşi Empty
MesajKonu: MTV hepsi söyleşi   MTV hepsi söyleşi Icon_minitimeÇarş. Ağus. 22, 2007 11:47 am

Hepsi Röportajı 07.09.2006

Hepsi birbirinden güzel dört genç kızdan oluşan Hepsi Grubu ile dopdolu ve sımsıcak bir söyleşi...
Hepsi Grubu
4
Birbirinden güzel ve şirin kız... Bir de güzel sesleri, kıvrak ve
şölensel dansları biraraya gelince; seyre doyum olmayan ve ülkemiz
müzik tarihinde biraraya gelmiş bayan grupların asla yakalayamamış
oldukları bir başarıyı resmediyorlar. Hepsi Grubu, kuruldukları ve ilk
şarkılarının namelerini kulaklarımıza mırıldanmaya başladıkları
tarihten itibaren geniş kitlelerce beğenilen nadir gruplardan. Ve bu
beğenimiz (gerçi tescile ihtiyaç yok) MTV müzik televizyonu tarafından
da tescillendi desek yeridir.

İşte size birbirinden güzel dört bayan; “Hepsi” ile sımsıcak bir söyleşi...



Siz klasik sorulardan sıkılıyorsunuz galiba öyle bir duyum aldık. (gülüşmeler)
Soru
olarak bagdatcaddesi.net’den soru soran arkadaşlarımız var; onların
sorularını ilk önce yanıtlayalım. Sonra sohbet edelim. Sohbet sırasında
ilginç bir şeyler buluruz aradan tamam mı?

H.G: Tamam

Siteden
sorular: Çocukluğunuzda böyle bir yere geleceğinizi hiç düşünür
müydünüz? Yada çocukluğunuzdaki hayalleriniz nelerdir? Tuba Demir
sormuş.

Gülçin: Ya tabi ki düşünüyorduk. Herkesin sen ne
olacaksın dedikleri zaman, zaten mikrofon olarak, her tür silindir
şeklindeki eşyayı alıp şarkı söylemeye çalıştığım için böyle bir
hayalim vardı yani.

Eren: Benim çocukluk hayalim çok komikti.
Ahçı olmaktı. Ama bu çocukluk hayaliydi. Sonra, ortaokul yıllarına
geldiğimizde tabi ki hayalimiz böyle bir grup olmaktı. gerçekten… Ama
proje başladığında da bu kadar tepki alacağımızı çok kısa zamanda
buraya geleceğimizi tahmin etmiyorduk.





Yasemin:
Benim de mutlaka sahne ile ilgili bir şey olacağı kesindi, çünkü
aileden gelen bir şeydi sonuçta. Tiyatrocu olmayı istiyordum. Ama daha
sonra klasik baleye geçince dansçı olmaya karar verdim. Hep değişti bu
fikir ama sonradan şarkıcılıkla dans bir arada olunca bu gurup kuruldu
ve şimdi buradayız. Güzel yani.

Cemre: Zaten başından beri
bunu istiyordum. Tabi klasik bale okuduğum için yani onda da sahne
almak iyi ama, başından beri bunu istiyordum. Buraya geleceğimizi
tahmin ediyor muyduk derseniz; biraz ukalalık olacak ama, ben ediyordum
yani...

Tuba’ya teşekkürler. Muammer Çavuşoğlu demiş ki; Kıbrıs’a gelecekler mi?


H.G: Kıbrıs’a gideceğiz.

H.G: İyi ki sormuş... Kesinleşti 8’inde Kıbrıs’tayız. Cevabı çok kısa oldu bu sorunun ama… (gülüşmeler)

Gökhan Konaş demiş ki; başarılarında bayan ve güzel olmalarının payı onlara göre yüzde kaç?

H.G: Buna toplu cevap verelim isterseniz? Tek tek yüzde vermeyelim.

Eren:
Bayan olmamız şu şekilde algılanabilir. Hani yalnızca bayan olduğumuz
için değil ama, kız gurubu hani ilk defa bu şekilde bir şey yaptığı
için ilgi çekmiş olabilir mesela. %30 olabilir. Bayan olmamız ve dört
kişi olmamız bence %30 olabilir.

En son gittiğiniz film?

Yasemin: Eee ben gittim… (gülüşmeler) Dünyalar Savaşı’na gittim çok güzeldi.

Eren:
Hatırlamıyorum. Neden hatırlamıyorum çünkü ben her gün birkaç film
izliyorum. Yani sinema dışında da. Ne izlediğimi gerçekten
hatırlamıyorum. Çok fazla film izliyorum. Hangisi en son film hiç
hatırlamıyorum.

Cemre: Angelina Jolie ve Brad Pitt. Ms&Mr Simith.

Hayatınızın filmi?
Eren: Hayatımın filmi. Büyük Umutlar.
Yeni versiyonu mu?
Eren: Evet.
Gülçin:
Hayatımın filmi diyemem.Zaten çok fazla film izlemeyi sevmiyorum. Eren
gibi ilgim yok. Ama dans filmlerini izlemeyi daha çok seviyorum.
Cemre:
Ya ben, şimdi pek film aklıma gelmedi düşün düşün… Genel olarak
Angelina Jolie izlerim; çoğu filmini seviyorum ben. Hayatımın filmi...
ımm... (gülüşmeler) Pek bir şey aklıma gelmiyor şu anda.
Yasemin: Benim biraz saçma gelecek insanlara ama Armagedon olabilir. Filmin son sahnesi beni çok etkilemişti. O olabilir.
En son okuduğunuz kitap?
Yasemin: Da Vinci Şifresi.
Gülçin: Ben de en son Da Vinci Şifresi’ni yarıda bıraktım. Sonlarına biraz gelmiştim bıraktım okumadım.
Neden yarıda bırakılıyor bu kitaplar?
Gülçin: Çünkü vakit yok.

Cemre: Zamanımız yok. Normalde ben çok fazla kitap yani yazın özellikle onlarca kitap okurum ama yani şey olmuyor böyle zaman….



Marka tutkunuz var mı?

Yasemin: Yok ama ayakkabıda önem veririm mesela öyle diyeyim.

Mesela en son ne aldın?

Yasemin: En son ne aldım ya ben? Dans ayakkabısı aldım en son. Nike’dan aldım. Hepimiz aldık. (gülüşmeler)

Eren:
Marka takıntım yok ama orijinal şeyler giyinmekten hoşlanıyorum.
Genelde herkesin üstünde olan moda gibi herkesin üstüne yapışmış
giysileri sevmiyorum. Orijinal şeyleri daha çok seviyorum.

Gülçin:
Marka takıntım yok ama sevdiğim bir stil var tabi. Her markanın bir
çizgisi oluyor. Benim de sevdiğim bir çizgi var tabi ki. Adidas
seviyorum ayakkabıda özellikle. Onun dışında böyle çok tercih ettiğim
kesin budur dediğim bir şey yok.

Cemre: Benim marka takıntım
belli bir marka yok. Bazı genel olarak beğendiğim markalar var onların
çoğu ürününü beğeniyorum yani tam benlik diye. Ama genelde her şey
değil; bazı ürünlerde gidip özel üretim olan şeyleri bulurum; bunun her
bedeninden şu kadar var, onları özellikle alırım... severim öyle tek
tük olan şeyleri.



Peki Bağdat Caddesi hakkında ne biliyorsunuz? Karşıda hiç yaşadınız mı? Gezip gördünüz mü?

Cemre:
Anneannem oturuyor orada. Fakat şey, ben normalde Etiler’de oturduğum
için Bağdat Caddesi’ni bilmiyorum, bana biraz karışık geliyor.
(gülüşmeler)

Bağdat Caddesi mi karışık geliyor?

Cemre: Büyük yani orası, güzel ama... ne bileyim…

Yasemin:
Benim okulum orada. Kadıköy’de. İstanbul Üniversitesi Konservatuarı.
Orada okuyorum... vaktimiz olduğu zaman Moda’ya gidiyoruz yada
Cadde’ye... Cadde’de tek bildiğim yer Şaşkınbakkal. (gülüşmeler) Başka
da hiçbir yeri bilmiyorum. Birkaç yer biliyorum ama inanılmaz karışık
geliyor sokakları bana. Bana diyorlar ki orada yaşayanlar, sizin taraf
daha karışık. Aslında değil, oradaki sokaklar birbirlerine çok benziyor
çünkü; çok karışık geliyor bana.

Cemre: Bağdat Caddesi derli
toplu olması açısından çok güzel bence. Yani mesela bir mağazayı
bulabilmek için Etiler’den Bebek’e iniyorsunuz falan... Bağdat
Caddesi’nde hepsi var. Bütün alışveriş merkezlerindeki mağazaların
hepsi var; o açıdan çok güzel, ama yine de çok iyi bilmediğim için
karışık geliyor.

Eren: Benim de hayatım hep Avrupa yakasında
geçti. Karşıda da bir tek Cadde’yi biliyorum ve arabayla karşı tarafta
her zaman kaybolurum. Bir tek arabaya binip Cadde’ye gitmeyi biliyorum.
Başka hiçbir şey bilmiyorum. Cadde çok rahat bir yer bence. Gittiğim
zamanlarda her şey süper. Dümdüz bir cadde ve ben ara caddelerinin de
çok rahat olduğunu düşünüyorum. Çünkü bence hepsi birbirine paralel ve
mantıksal olarak karışık değil.

Ama bu kavramı duymuşsunuzdur
en azından. Bağdat Caddesi’nden yaşayanlar hakkında edindiğiniz
fikriniz var mı? Etiler insanlarına benziyorlar mı mesela?

Cemre:
Mesela Bağdat Caddesi kızları için diyorum ki; ya bunların hepsi nasıl
bu kadar bakımlı ve güzel olabilir? hepsi güzel! (gülüşmeler) Ne kadar
kızın yanından geçiyorsam hepsi güzel, manken gibiler... Bağdat
Caddesi’nin kızları güzel oluyor onu biliyorum.

Eren: Bir de
şeyi biliyorum, araba olayını. Orada arabalarla hızlı giderlermiş,
arabalarla gezerlermiş onları da biliyorum. (gülüşmeler) Bir de çok
kalabalık oluyormuş haftasonu ve hava güzel olunca.



Cemre:
Marks&Spencer’ın önünde toplanıyorlarmış dimi Yasemin? Buluşma
noktası falan varmış onların. Arabayla gezen gruplar, mesela sahil
tarafındaki Mc Donald’s ın orada toplanıyorlarmış öyle biliyorum.
(gülüşmeler)

Yasemin: Ben şeyi hatırlıyorum Cadde ile
ilgili... Birkaç sene önce orada bir mağazaya girmiştim. Daha küçüğüm.
Avrupa tarafında öyle büyük katlı mağazalar yok henüz. Annemlerle
beraber, böyle kat kat çıkılıyordu mağazaya ve çok da güzel kıyafetler
vardı. Sonra ikinci girişimde öğrendim ki Zara diye bir yermiş. İlk
Zara orada açılmıştı onu biliyorum...

Gülçin: Bakımlı insanlar olduklarını biliyorum, böyle diyeyim. (gülüşmeler)

Bu arada yaşlarınız kaç?

Gülçin: 20 yaşındayım 85 liyim.

Cemre: 20

Eren: 21

Yasemin:19

Mesela bugün makyajlarınızı siz mi yaptınız? Siz mi yaparsınız? Makyaj eğitimi aldınız mı?

Yasemin:
Ben bugün kuaföre gitmedim. Kendi kendime yaptım her şeyi. Saçıma da
fazla şey yapmıyorum artık... konserlere çıkarken bazen kendim
yapıyorum, daha kolay ve daha pratik. Doğallıktan yana daha çok
yakışıyor açıkçası bana kendi halinde bırakmak. Makyajımı da kendim
yaptım. Bugün aslında Erenle biz gitmedik kuaföre üşendik. Biz kendimiz
yaptık.

Eren: Makyaj eğitimi almadık. Ama artık suratımıza
makyözler çok fazla makyaj yapa yapa kendimize en çok yakışanı yavaş
yavaş bulmaya başladık. Bir de makyaj nasıl yapılır yavaş yavaş biz de.
Ben de bugün kuaföre gitmedim. Zaten saçlarım normal, yani makyajı da
kendim yaptım. Birde sürekli kuaföre gidip makyaj yaptırmak... hani
gerek yok diye düşünüyorum.



Gülçin: Bu arada ya şey;
biz hep beraber küçüklüğümüzden beri, sahneye çıktığımız için, kendi
makyajlarımızı ve sahne makyajımızı kendimiz yapmak zorunda kalıyorduk.
Bu sahne makyajı başka bir şey ama, ben öyle bir şey ki bazen özellikle
rimel sürerken batırıyorum ve kendim yapmamayı tercih ediyorum o
yüzden; ben de bugün kalkıp kuaföre gittim yani. (gülüşmeler)

Cemre:
Ben istesem makyajı düzgün şekilde yaparım ama artık saç ve makyaj
yaptırmak istemiyorum. Hiç hoşuma gitmiyor saç ve makyaj yaptırmak
elimde olsa hiç makyajsız şekilde çıkıcam rahat rahat, ama olmuyor
yani.

Erkek arkadaş mevzusuna girelim mi?


Menejer: Ben söyleyeyim, Cemre'nin yok, Gülçin'in yok, Eren'in var, Yasemin'in yok. (gülüşmeler)

İlişkinden memnun musun? Ne kadar zamandır…

Eren: Çok memnunum. İki sene. Çok memnunum çok mutluyum, huzurluyum.

O ne yapıyor? Nasıl biri?


Eren:
O ne yapıyor? Normal bir üniversitede okuyor. Biz tabi ki anormal bir
üniversitede okumuyoruz. (gülüşmeler) Konservatuar değil. Öğrenci
ekonomi bölümünde okuyor. Gerçekten çok alakasız. Ama onun da ruhunda
dansçılık ve şarkıcılık varmış. Yaşadığımız bazı ayrıntılarda görüyorum
bunu. Bizimle takıldığı sürece baya bir çıkıyor ondan böyle şeyler. O
da hayatından çok memnun... bizimle olmaktan çok memnun. Bizimle
diyorum, çünkü sırf benle değil yani, hep birlikteyiz.

İdeal
bir sevgili nasıl özelliklere sahip olmalı? Dürüst mü olmalı, asla
yalan söylememeli mi, yakışıklı mı olmalı... entelektüel mi? Nedir?

B.C: Eren seçmiş tamam.. (gülüşmeler)

Eren:
Benimki gibi olmalı; nasıl mı? İdeal bir sevgili tipinin haricinde
söyleyeceğim. Çünkü “ideal tip” herkesin kafasında çok farklı.
Anlayışlı olmalı diye düşüyorum... yani bazı durumlar vardır her halden
durumlardan... hani anlayışlı olmalı, kendi isteklerine göre
davranmamalı, karşısındakine tolerans tanımalı. Çok kıskanç olmamalı.



Ama biraz, azcık kıskanmalı mı yani?

Eren:
O da olmasın bence, ben öyle kıskançlıktan çok hoşlanmam... çünkü beni
boğuyor gibi geliyor kıskanç tavırlar. Onun dışında içten bir insan
olması lazım. Herkesin onu sıcak bir insan olarak görmesi hoş olur...

Yasemin:
Ya nasıl söylesem... Bu soru daha önce de sorulmuştu bana. Ukala
olmamalı, bana güvenmeli, benim de ona güvenmem gerekiyor tabi. Ve
nasıl söylesem, karakteri oturmuş olmalı, iki yüzlülükler falan...
güzel şeyler değil bunlar. Ne bileyim beni kıskanmayan... biraz
kıskansın ama çok kıskanmasın... çünkü Eren’e katılıyorum, çok boğuyor
insanı... niye kıskanıyorsun falan, çok kötü olur herhalde. Ben
kıskanırım açıkçası... ama fazla belli etmem... içimde kalır, söylemem.


Cemre: Doğal ve dürüst olmalı. Beni merakta bırakmalı. Mutlaka merak ettiğim bir şeyler olmalı hep.

Gizemli kalmalı?

Cemre: Evet gizemli olmalı ve boyu boyuma yakın olmalı ki kendimi güvende hissedeyim.

Boyun kaç?


Cemre: 67 falan galiba. 1;67.

Kolay... standart… (gülüşmeler)


Cemre:
Bilmiyorum ya, böyle sorular sorulduğunda hiç birinde aklıma cevap
gelmiyor. Bir erkek nasıl olmalı? Ne bileyim rahat olabileyim yanında,
abuk subuk yalanlar söylemesin, bir şey yapmak istiyorsa gezmek
eğlenmek istiyorsa eğlensin. Açık sözlü olsun bir şey yapıyorsa gelsin
suratıma söylesin. Kavga edip sonra sakinleşebilirim. Ama şey
bilmiyorum yani çirkin davranışlar olmasın. Bu soruyu böyle sorunca
benim aklıma hiçbir cevap gelmiyor. Ne bileyim ben anlık bir cevap
veremem buna.

Grup içersinde iş bölümünüz var mı? Mesela
röportajlara gittiğimizde Cemre konuşmayı sever, Eren daha arkada kalır
genellikle gibi...

Cemre: Yok. Adımızda “Hepsi” zaten öyle bir iş bölümümüz yok aslında. Kim ne isterse o anda o an’a bağlı olarak yapıyor.

Tv
programlarına katıldınız, röportajlara gittiniz, en eğlendiklerinizden
bir tanesi? Sanırım Zaga’ya katılmıştınız ve baya hareketli ve
eğlenceli geçmişti.



Yasemin :Zaga’da bir şey olmadı
yaa Beyaz’da çok eğlendik. Gülüyoruz. Konuk olduğumuzu unutuyoruz
orada; Beyaz espriler yapıyor biz gülüyoruz eğleniyoruz kendi kendimize.

Cemre : Zaga’da güzeldi.

Eren : Sinyal çok güzel.

Gülçin : Sinyal programına gittik araba kullandığımız böyle işte hepimiz gittik.

Yasemin: Ben rezil oldum.

Hangi hataları yaptın?

Yasemin:
Ehliyeti yeni aldım. Trafiğe çıkmadım hayatımda, araba park etmedim
ben. Rezil oldum, gerçekten rezil oldum. Gülçin dubaları kaldırdı ben
ona rağmen park edemedim o arabayı. İşaretleri falan bildik ama ben
arabayı park edemediğim için üç tane ceza aldım. Dans etmek zorunda
kaldık. (gülüşmeler)

Cemre: Yaseminle Gülçin takıldı, Erenle
ben; işte arabayı işaret dubalarının arasına park etmek gerekiyor,
Gülçin’de inip gel gel, git diyor. Gülçin iniyor dubaları kaldırıyor
bir güzel. (gülüşmeler)

Gülçin: Kukaları kaldırdım çünkü imkanı yok asla park edemez Yasemin; böyle bir şey yapmak zorundaydım yani. (gülüşmeler)

Eren:
Sonuçta ben ehliyeti alalı 3 yıl falan oldu... trafikte geziyorum
gerçekten güzel şekilde. Bazı tabelalar var onlar ehliyet kitabında
var, trafikte yok; onları koymuşlar oradaki piste, Cemre’de benden 1,5
sene sonra aldı benden daha taze onun bilgileri, arabayı kullanan
benim, cevapları veren Cemre. Allah’tan yanımda ehliyet sınavından daha
yeni çıkmış yeni biri var yoksa ben yalnızca araba kullanıyorum, güzel
park ediyorum... bazı levhalar var gerçekten bilmiyordum... o yüzden
Cemre’ye teşekkür ediyorum buradan. (gülüşmeler) Ceza almamızı
engelledi.

Peki ne kadar puanla bitirdiniz?

H.G.: Neredeyse hepsi hata. (gülüşmeler)

5 tane soruyorlardı sanırım.

Eren:
Soruları bildik ama yani giderken hata yaptık bagajı açık unuttuk.
(gülüşmeler) Park edemedik orada hep birlikte çok komik oldu. Kaputu
açmam gerekiyor, kaputun kolunu bulamadım bagajı açtım. Sonra kaputu
açtık ama bagaj açık kalmış. Öyle gitmişiz kullanmışız. (gülüşmeler)
Öyle garip garip şeyler oldu



Bu arada garip bir hikaye dinledik biz.

H.G: Ne, Nasıl bir hikaye?

Karınca hikayesi.

H.G: (gülüşmeler)

Yasemin: Eren küçükken reçellerle birlikte karınca yiyormuş. (gülüşmeler)
_________________
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://gercekhepsiciyi.forumlari.net
hepsi-mania
eRenKolİk mOd €$&!
eRenKolİk mOd €$&!
hepsi-mania


Mesaj Sayısı : 1222
+ Rep :
MTV hepsi söyleşi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100MTV hepsi söyleşi Right_bar_bleue

- Rep :
MTV hepsi söyleşi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100MTV hepsi söyleşi Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 19/04/07

MTV hepsi söyleşi Empty
MesajKonu: Geri: MTV hepsi söyleşi   MTV hepsi söyleşi Icon_minitimeÇarş. Ağus. 22, 2007 11:48 am

çok özür flood için ama devamı

Eren: Bahçe katında oturuyorduk. Bahçeli bir
evdi. Masada mutfak masasında bal ve reçel hep dururdu. Onlar hani
buzdolabına konmuyordu ve çok fazla karıncalanıyordu, karıncaların yolu
vardı; şekerin ve reçelin içine girerdi. Ben de küçükken her seferinde
ayıklardım çaya ve süte koyarken, reçellerden ayıklamazdım öylece
ekmeğimin üstüne sürerdim karıncalarla birlikte.

Annen görmeden mi?


Eren:
Annemde görüyor canım ne olacak. (gülüşmeler) Pek önemli değildi.
Karıncaları da çok seviyorum... gerçekten çok seviyorum enteresan
şekilde. Onlar bana enteresan şekilde tatlı geliyorlar yani çok
çalışkanlar. Öyle çocukken karıncaların çok çalışkan olduklarını
öğrenirsiniz ya, çocukken çizgi filmlerden falan... o şekilde işlemiş
karıncalarda orda bana yabancı gelmedi uzun süre. 7 sene o evde
yaşadım... orda ne güzel ekmek üstüne ayıklamadan yedim çok da
yemişimdir muhtemelen karınca.

Başka çocukluk anılarınız?



Yasemin:
Ben bir kere köpeğimle birlikte uyumuştum. Bizim sibirya kurdumuz vardı
o zaman daha ona yer yapamamıştık bahçede... apartmanda bakıyorduk bir
süre, balkonda kocaman bir kulübesi vardı. Motosiklet geçtiğinde
sürekli havlıyor, susması için yanına gitmen gerekiyor... yani ben
kulübeye girdim onunla, kulübeden çıkınca yine havlamaya başlıyordu ve
ben kulübede onunla birlikte uyudum sabaha kadar. (gülüşmeler) Sabah
uyandığımda yalıyordu beni o şekilde uyanmıştım. Çokta büyük, ben de
küçüğüm...

Kaç yaşındaydın?


Yasemin: İlkokul
sondaydım orta bire geçicektim. Baya büyüktü o birlikte uyumak zorunda
kalmıştık onunla... iğrenç kokuyordum kalktığımda. (gülüşmeler)

Eren:
Ben de kız kardeşimle, benden iki yaş küçük kız kardeşim var, annemler
evde yokken evdeki birçok eşyayı kül tablası olsun, abajur olsun bir
sürü eşyayı; bir tane böyle kapalı barandamız vardı hepsini oraya
taşırdık... ve hepsinin üstüne bir fiyat koyardık... annemler eve
geldiğinde onlara satmaya çalışırdık... böyle saçma sapan oyunlar
oynardık kardeşimle. Evdeki eşyaları annemlere satıyorduk tekrardan.
(gülüşmeler)

En çok ne kadar yiyebilirsin?

Yasemin: En
çok bir ekmek yerim. (gülüşmeler) Ben yemek yemeği çok seviyorum ama bu
sıralar yememem gerekiyor. (gülüşmeler) Baya bir kilo aldım çünkü. En
çok balık ve tavuk severim. Sebzelerden brokoli yemeği severim. Bir de
anneannemin yaptığı Ayşe kadın fasulyeyi, zeytin yağlı. Zeytin yağlı
dolma...

Hiç yemek yaptın mı?



Yasemin: Ben yaptım.

Makarna mı?



Yasemin: Makarna yaptım. Sos yapıyorum değişik tarzlarda böyle, özel soslar yapabiliyorum. Bir de bezelye yemeği yapmıştım.

Yemek yapmak zevkli mi?

Yasemin:
Zevkli ama kimse karışmayacak mutfakta... çünkü, mesela annem gelip
şunu karıştırmasın yani... ben yapıyorsam ellenmeyecek...

Peki yemek seçiyor musun?

Yasemin:
Yemek seçiyor muyum? Yumurta yemem mesela... nefret ederim yumurtadan.
Nanenin taze yaprakları vardır ya, salataya falan konur onları da
yiyemiyorum. Bir de patlıcan asla yemem.

Eren: En çok ne kadar
yerim? mesela patlayana kadar meyve yiyebilirim. Mesela Mc Donald’sın
bir tane büyük mönüsünü yediğim zaman yerimden kalkamayacak gibi
oluyorum çok fazla geliyor... belki o kocaman mönüyü yiyip arkasından
kocaman kolasını yada başka bir şey içtikten sonra çok fazla tıkıyor
beni. Zaten o şekilde tıkanmayı sevmiyorum ama patlayana kadar meyve
yiyebilirim. Bir blendıra muz, şeftali, bisküvi ya da mevsim
meyvelerinden hangisi olursa... Bisküvi, süt, bal bir blender; hepsini
içiyorum ve yani bütün gün bir şey yemiyorum... en son yatmadan önce
acıkıyorum, bir şeyler daha atıyorum ağzıma o şekilde yatıyorum... en
fazla tıkadığım şey herhalde o blenderdır. Onun dışında başka bir şey
aklıma gelmedi.

Hiç yemek yaptın mı?

Eren: Yemek yaptım.
Ama mesela şöyle, kendi kendime yapamıyorum... anneme telefon açıyorum,
anne şimdi ben ne yapıcam diye... ne nerede türünde... ne yapacağımı o
bana tarif ediyor... yemeğin tam ortasında anne ben ne yapacaktım diye
soruyorum bazen... Güzel bir şekilde yemek yapabiliyorum ama tarifi
telefonda almam gerekiyor... Çünkü, bir dahaki sefere yine unutuyorum
tarifi. Unutuyorum işte, elimde değil...

Peki, sevgiline hiç yemek hazırladın mı?

Eren:
Hııı?… Yok hayır! (gülüşmeler) Yemek ısıtıyorum ama. Annem yapıp
buzdolabına koymuş oluyor. Karnım açıktı diyor sevgilim... iyi tamam,
ben sana yemek hazırlayayım diyorum. Mutfakta yemek hazır nasılsa...
onları ısıtıyorum bir güzel ve tabaklara diziyorum. Her türden faklı
farklı şeyler koyuyorum masaya bir sürü tabakta... güzel oluyor yani
masa. Sana yemek yaptım diyorum, ısıtıyorum annemin yaptığı yemekleri
bir güzel. Aslında pek bişey yaptığım söylenemez tabi (gülüşmeler).

Peki yemek seçer misin?




Eren:
Yok ayırt ederim... mesela peynir hiç yemem. Bebekliğimden beri kaşar
peyniri ve beyaz peynir de dahil, peynirin hiçbir çeşidini yemedim.
Zeytini ilkokul beşinci sınıfta neden bilmem yemeyeceğim bir daha
diyerek diye kendi kendime bıraktım. Onları hiçbir şekilde yiyemem o
yüzden... sabah kahvaltılarında çok zorluk çekiyorum bundan dolayı. Ne
yicem, annem her sabah artık sana ne yedircem Eren diye sıkılmaya
başladı. Çünkü her sabah reçel bilmem neyle geçmiyor. Onun dışında ne
yemem başka? Bamya da sevmem mesela...

Pekala; sevmediklerinizden değil neleri sevdiğinizden bahsedin.

Eren:
Çok şey severim... Imm... evet, evet; çok fazla şey severim. Ama
enginar da sevmem. Yaa ben bakla bamya mı dedim, ben bakla da sevmem.
Bamya da sevmem sevmem.

Yasemin: Eren sevdiklerini söyle, sevdiklerini… (gülüşmeler)

Eren: Patlıcan da sevmem, enginar da sevmem. (gülüşmeler)

Gülçin her şeyi seviyor galiba? Bir tek et mi yemiyordun?


Gülçin:
Yaa et yerken çok seçiyorum, illa paketli olması lazım. Köfte yiyorum
daha çok. En çok yiyebildiğim bir ekmek ve bir çeyrek kokoreç...

Bu dediğini bir kere yaptım de lütfen...

Gülçin: İki kere yaptım. (gülüşmeler) Ondan sonra... diğer sorular neydi?

Yemek yaptın mı hiç?



H.G: Yapıyor çok güzel…

Gülçin:
Yemek yapıyorum... sebzeli tavuk yapıyorum mesela. Ama her zaman
tutmuyor tabi. Bir de şey, pasta tipi şeyler, şekerli şeyleri yapmayı
seviyorum. Ama yaptığım şeyi bir kez daha yapmamaya karar verdim mi
hiçbir zaman ilk yaptığım gibi güzel olmuyor. Her seferinde farklı
oluyor. Böyle işte… Kerevizi seviyorum, zeytinyağlı sebze yemeklerini
de çok severim

Peki ya sen Cemre?

Cemre: Ben yemek
yapamıyorum. Hiçbir şekilde yapamıyorum ama. Yemek ayırt etmiyorum ama
özellikle portakaldan uzak dururum… Parfümünü bile sıkmam yani, o kadar
o derece... hiçbir şeyini sevmiyorum. Sevdiğim yemekler ise, enginar
seviyorum mesela... Mc Donald’sın her türlü şeyini yiyebilirim
örneğin... her mönüsünü, her büyüklükte hiç fark etmez.

Jumbo mönü yiyebiliyor musun mesela?

Cemre: Yiyebiliyorum tabi ki! Sınır tanımıyorum yani o konuda...

Gülçin: Cemre hepsini yiyor evet... ben de yiyorum. Sonra da bir daha yemeyeceğim diyorum ama nafile. Her seferinde aynı oluyor.

Cemre:
Yemek seçmem aslında... Gerçekten açsam ve yemek yemek istiyorsam,
grupta en çok ben yemek yiyorum. Gerçekten durmuyorum. Bazen diyorum bu
yemekler nereme gidiyor diye... kilo da almıyorum.



Pekala;
herkese soruyorum şimdi... kısa kısa cevaplar olabilir. Dışarı çıkar
mısınız eğlenmek için? Nerelere gidersiniz? Mekan ismi vermek
istemeyeceğinizi varsayarak, hangi semtleri tercih ettiğinizi
söylerseniz de olur. Bir de gece hayatı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sever misiniz?


Cemre: Gece hayatını hiç saçma bulmam. Bence
gayet de güzel bir şey... fakat hiçbir şekilde gece hayatım yok. Çünkü
hiç zamanım yok. Şöyle düşünüyorum; benim yaşımdaki gençler, gece
hayatını gerçekten seviyorlar mantıklı olarak; ama ben bütün gün
çalışıyorum. Mesela bir sabah kalkıp 11:00 de dans dersine başlayıp,
akşamüstü bitene kadar dans edip ondan sonra da röportajlar falan... E
dolayısı ile de gece hayatı olmuyor, olamıyor. Onun yerine evde oturmak
daha cazip geliyor. Fakat gündüzleri dışarı çıkmayı düşünüyorsam
Etiler’de oturduğum için, oraya yakın yerleri tercih ediyorum.

Gülçin:
Ben de genelde evde olmayı severim. Kendime zaman ayırmayı severim ama
eğer zamanım olur ise Taksim’de takılmayı daha çok tercih ederim.

Taksim’de daha rahat mı hissediyorsun kendini?

Gülçin:
Evet. Daha çok seçenek var. Ama daha çok Etiler’deyiz. Çünkü işlerimiz,
mesela kuaförlerimiz orada... dans dersleri hep Etiler’de oluyor. Ayrı
kalıyorum biraz yani. (gülüşmeler)

Eren: Gece hayatı...Imm...
Çok fazla çıkmam ama arada bir çıkarım tabi. Gece hayatı güzel bir şey,
ama ben normalden de az çıktığımı düşünüyorum geceleri. Zaman ve
yorgunluk yüzünden bize kalan zamanı dinlenmekle geçiriyorum. Genelde
de vakit geçirdiğim yerler de; Arnavutköy, Bebek, Etiler gibi yerler.

Daha sakin diye mi tercihin bu yönde?

Eren: Daha sakin evet...

Peki Yasemin, ya sen?

Yasemin:
Cemre’nin dediği gibi gece hayatı güzel bir şey ama tabi çıkabilenler
için. Gerçekten hiçbirimizin vakti yok ve olsa da çıkacak halimiz yok.
Hani belki doğum günlerinde falan özel günlerde çıkılabiliyor. Onun
dışında ben de Taksim’i çok seviyorum. Taksim’in içinde her çeşit insan
ve her şey olduğu için... o karışıklık hoşuma gidiyor yani... ama
geceleri Taksim biraz göreceli bir kavram halini alıyor. O nedenle
gündüz daha cazip geliyor bana.

Web sayfanızın adresi nedir?

Yasemin: www.gruphepsi.com

Peki orada hepinizin ayrı ayrı e-maili yazıyor mu, yoksa tek bir adres üzerinden mi hayranlarınızla kontak kuruyorsunuz?

H.G: Tek bir e-mail adresimiz var.

Kim bakıyor peki gelen maillere?

Yasemin:
Hepsi Grubu olarak cevap veriyoruz. Kişisel olarak cevap vermiyoruz;
yani kişisel gelen maillere de Hepsi Grubu olarak cevap veriyoruz.

H.G: Forumlarımız var mesela... Onları sık sık takip ediyor, okuyoruz.



Foruma katılıyor musunuz peki?

Yasemin: Bire bir chat yapıyoruz onlarla çoğu zaman. Duyurular bölümünde yayınlanıyor.

Mesela haftanın hangi günleri ve saatleri on-line oluyorsunuz? Varmı böyle bir zaman?

Yasemin: Şu anda böyle bir planlama yapmadık. Rastgele ve vakit buldukça zaman ayırıyor ve ilgileniyoruz.

Bugüne kadar karşılaştığınız en garip soru yada sorular ne oldu sitede?

Yasemin:
Boyumuzu çok merak ediyorlar mesela. İlk klibimizde midilliler olduğu
için onları bazı insanlar gerçekten at zannedip bizim çok uzun
olduğumuzu düşünüyorlarmış. En garibi buydu benim aklıma gelen... Bir
keresinde de “memleketin neresi” diye bir soru gelmişti.

Pekala, internetle aranız nasıl?

Yasemin: Ben internetle baya haşır neşir oluyorum. Gezerim, severim yani interneti.

Eren:
Genelde teknolojinin çok dışında bir insanım... evde bilgisayarım yok
zaten. Kardeşim kullanır sadece. Ama mesela bir tane e-mail adresi
alıp, aylarca bakmadığım oluyor. Kendi kendine gidiyor öyle. Sonra bir
tane daha adres alıyorum. Şimdi kullandığımı da daha yeni aldım.
Millete veriyorum e-mail adresimi bir şeyler yolluyorlardır belki ama
ben bakmıyorum... pek internetle haşır neşir değilim yani.

Gülçin:
Ben interneti seviyorum, özellikle eve geldiğim zaman çok yorgun
olduğum için fiziksel bir şeyler yapamıyorum... oturup internette
geziniyorum.



Ceren: Ben pek teknoloji özürlü
değilim... Takip ediyorum. Teknolojik aletleri de merak edip
kurcalarım. Bazen de bozabiliyorum tabi; ama yine de kurcalamaktan geri
duramıyorum. İnternetle de ilgiliyimdir. Ama öyle hadi bugün neler
olmuş, ne mail gelmiş falan türünde özel bir çabam yok. Arada bir
eserse ilgileniyorum ve zaman ayırıyorum yani.

Klibinizin başlarken bir animasyon izliyoruz. Kimin fikri?

Ceren: Starium’un fikriydi animasyon şirketimizin yani.

Animasyondaki sesler size mi ait, seslendirmeyi siz mi yaptınız?

Ceren: Evet. (gülüşmeler) seslendirme bizim.

Gelecek projeler neler peki?

Gülçin:
Şu anda yapacağımız şeylerden en yakın olanı konserlerimiz...
Koreografımız Selahattin Kara, dünya çapında ünlü bir koreograf bu
arada; Michel Jakson, Britney Spears, Lenny kravitz Madonna gibi birçok
insanla çalışmış ve şimdi de bizimle birlikte çalışıyor... bizim için
büyük bir şeref tabi bu...

Eren: Biz Türk olduğumuz için şanslıyız bu konuda... O nedenle çalışabiliyoruz onunla. Yoksa çok seçici...

Gülçin:
Her şarkımıza koreografi yapıyoruz şu sıralar. Her gün yeni bir
koreografi öğreniyoruz ve sürekli verdiğimiz konserlerde bunları
sergiliyoruz.

Bir sonraki klip ne zaman peki? Planlama vardır mutlaka...


Gülçin:
Dur dur! Belki olabilir diye düşünüyoruz. (gülüşmeler) “Dur dur” adlı
parçaya çekilebilir diye düşünüyoruz; daha kesin değil ama... yaz sonu,
Eylül belki...

Yurt dışı projeleri var mı peki?



Eren:
Yurtdışı daha sonra ki plan... Ama “Olmaz Oğlan” adlı parçanın
İngilizce versiyonu zaten yurtdışına gönderildi hatta Bulgaristan ve
Kanada’da listelere bile girdi. Bulgaristan listesinde 1 numara oldu
hatta... Radyo City Bulgaria diye Bulgaristan’ın bir radyosu bizimle
telefon bağlantısı bile yaptı. Söz konusu İngilizce parçamıza bir de
klip çektik, yurtdışındaki bazı müzik kanallarında yayınlanıyor hala.
Hatta MTV de, kategorisinde 5 numaraya kadar da çıktı.

Peki bu parça Türkiye’de ekranlara taşınacak mı? Var mı bu konuda bir hazırlık?

Ceren:Türkiye’de
düşünmedik açıkçası. Bu zaten şirketin bir araştırma politikasıydı. Bir
deneme mahiyetinde hazırlandı bu çalışma. Ama uzun vadede böyle bir
çalışma düşünüyoruz tabi daha kapsamlı olarak. Tabi tarih belirsiz...

Bizim
Bulgaristan’da yaşayan Bulgar arkadaşlarımız var. Şarkınızdan onlar
sayesinde haberdar olduk hatta. Ve dinlemek istediğimiz için de mp3
olarak bir kısmını kopya gönderdi.

H.G: Aaaa süper!..

Bulma şansı yok tabi Türkiye’deki hayranlarınızın...

H.G: Mp3 olarak yurtdışı kaynaklı bulunabilir sadece... başka türlüsü hayır...

Hepinize çok teşekkür ediyoruz; sıcak ve samimi; sohbet havasında bir söyleşi oldu...


H.G: Aynen... Biz de teşekkür ederiz...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://gercekhepsiciyi.forumlari.net
eren-esen
€η €r€ηC! MoD €$€η
€η €r€ηC! MoD €$€η
eren-esen


Mesaj Sayısı : 1430
+ Rep :
MTV hepsi söyleşi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100MTV hepsi söyleşi Right_bar_bleue

- Rep :
MTV hepsi söyleşi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100MTV hepsi söyleşi Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 15/04/07

MTV hepsi söyleşi Empty
MesajKonu: Geri: MTV hepsi söyleşi   MTV hepsi söyleşi Icon_minitimePerş. Ağus. 23, 2007 2:12 am

saol cnm baya uzunmuş
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hepsidelileri.forumlari.net
sweety
ILIkLAşAN üYEMİs :)
ILIkLAşAN üYEMİs :)
sweety


Mesaj Sayısı : 156
Yaş : 31
Localisation : ©ⓔⓜⓡⓔ&ⓢⓦⓔⓔⓣⓨ
+ Rep :
MTV hepsi söyleşi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100MTV hepsi söyleşi Right_bar_bleue

- Rep :
MTV hepsi söyleşi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100MTV hepsi söyleşi Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 17/08/07

MTV hepsi söyleşi Empty
MesajKonu: Geri: MTV hepsi söyleşi   MTV hepsi söyleşi Icon_minitimeC.tesi Eyl. 01, 2007 8:27 am

evt yaa uraşmışındır buna.ama değmiş yanii
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hepsi-fan-club.azbuz.com
eren-esen
€η €r€ηC! MoD €$€η
€η €r€ηC! MoD €$€η
eren-esen


Mesaj Sayısı : 1430
+ Rep :
MTV hepsi söyleşi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100MTV hepsi söyleşi Right_bar_bleue

- Rep :
MTV hepsi söyleşi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100MTV hepsi söyleşi Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 15/04/07

MTV hepsi söyleşi Empty
MesajKonu: Geri: MTV hepsi söyleşi   MTV hepsi söyleşi Icon_minitimeC.tesi Eyl. 01, 2007 11:49 am

yoo kopyalayıp yapıştırmak pek de zor diil:D ama uğraşmış araştırmış bu önemli
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hepsidelileri.forumlari.net
bengisu2_yasemin
y.Moderatör
y.Moderatör
bengisu2_yasemin


Mesaj Sayısı : 548
Yaş : 29
Localisation : bengİpek
Ruh Halin? : MTV hepsi söyleşi 69b67fdb902d163f70c7028ce3c39307
+ Rep :
MTV hepsi söyleşi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100MTV hepsi söyleşi Right_bar_bleue

- Rep :
MTV hepsi söyleşi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100MTV hepsi söyleşi Right_bar_bleue

Sanal Hayvan? : MTV hepsi söyleşi 10balikeu1mf8
En Sevdigin Admin? : göPçe
Durumum? : MTV hepsi söyleşi F279a295b300f4e03db734dmm3
Kayıt tarihi : 30/06/07

MTV hepsi söyleşi Empty
MesajKonu: Geri: MTV hepsi söyleşi   MTV hepsi söyleşi Icon_minitimePtsi Eyl. 10, 2007 4:28 am

yha çok uzunmuş ama çok beğendim
_________________________________________

MTV hepsi söyleşi Yasemin41zf5
MTV hepsi söyleşi Yoshy5me5yi14tqwa8
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
dunya_guzeli_hepsi
ModAreTör
ModAreTör
dunya_guzeli_hepsi


Mesaj Sayısı : 1002
Yaş : 28
Ruh Halin? : MTV hepsi söyleşi 49b9a4e967730bfda3a52d677a04aed6
+ Rep :
MTV hepsi söyleşi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100MTV hepsi söyleşi Right_bar_bleue

- Rep :
MTV hepsi söyleşi Left_bar_bleue0 / 1000 / 100MTV hepsi söyleşi Right_bar_bleue

Sanal Hayvan? : MTV hepsi söyleşi 12atoe8ea2
En Sevdigin Admin? : arDln<3
Durumum? : MTV hepsi söyleşi 156274bb2edad9ed986fd68qq2
Kayıt tarihi : 20/04/07

MTV hepsi söyleşi Empty
MesajKonu: Geri: MTV hepsi söyleşi   MTV hepsi söyleşi Icon_minitimePtsi Ekim 08, 2007 9:31 am

saol ama bbu konu eskidi ---kilit----
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
MTV hepsi söyleşi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» hepsi 1 mi hepsi2 mi???
» simslerde hepsi 1
» hepsi nevresiim !!!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
!![ GRUP HEPSİ FAN ]!! :: Hepsi İle İlGili.. :: Hepsinin RoPörTaJLarı..-
Buraya geçin: